Saturday, May 15, 2010

BEN BU ARALAR...

Bazen burada bazı şeyleri kendimce tanımlamaya çalışıyorum.
Kendimce aşkın tanımını yapıyorum zaman zaman...
Kendi olmayı bırakıp hep biz olmak. Kadının adam, adamın kadın olması biraz. Biraz güvence.. Alışkanlık, saygı, güven, sevgi, arkadaşlık.
Bu tanımına kaldığım yerden devam edeceğim, benim için aşkın tanımı bu ara daha kapsamlı çünkü....
Geçen zamana rağmen yine de beğenmeye devam edebilmek, hatta her gün biraz daha çok. Beğentinin, hoşlantının tavan yapması.
Her türlü pespaye, yorgun, üzgün, hımbıl, mızmız, aksi, huysuz hallerin karşılıklı görülmesine rağmen bunları bile seviyor hale gelebilmek.
Bazen aşırı alınganlık.. Karşında seni ne çok sevdiğini bildiğin kişinin konuştuğunu unutup alınmak. Kapris yapmak, tavır almak, ama tabii sonra dayanamamak.
Deli gibi kıskanmak. Ona değil, başkalarına güvenmemekten. Karşı cinsin sevgilinize karşı arsız davranışları yüzünden delirmek. Hala hayatında biri olduğunu kabul edemeyenlere kafa atmak istemek. Şiddet yanlısı olmak. Bu insanların ar damarı nerede acaba diye merak etmek...
Geyiğin en alasını çevirmek, deli gibi gülebilmek. Mutlu oldukça daha da komik hale gelebilmek.
Birbiriyle dalga geçmek, en acımasızından...
İş için katılınması gereken bir organizasyon için t-shirt boyarken hayal gücünü kullanabilmek için bile onu yanında istemek. Hayal gücünün birazını ondan almak için değil de, onun hayallerini de belki boyamak için. Sonunda saçmalamak ve üzerinde garip renkli ağaçlar, koyunlar, değişik renkte bulutlar olan bir tuhaf t-shirt giymek durumunda kalmak.
Çok sevmek, sevildiğinden de emin olmak, her ne kadar emin değilmiş gibi yapsan da...
:)

Friday, May 7, 2010

ESKİ MİNİKLERİN BÜYÜK HEDEFLERİ


Hep çok şanslı çocuklar olduğumuz söylenir bizim yaşlardakilere. Herşeyi daha kolay elde eden, her türlü teknolojiden ve son moda şeyden geri kalmadan ekmek elden su gölden yaşayan ballı jenerasyon.
Türkiye’de her şey var artık. Yurtdışına giden tanıdıklara bir şeyler sipariş etmek zorunda değil hiç kimse. Beyaz eşyaysa beyaz eşya, mobilyaysa mobilya, kıyafetse kıyafet. Hiç bir şey eski moda değil, ama bu yok şu yok demiyoruz. Çünkü hepsi var.
Eskiden böylemiymiş. Kimi zaman kahvenin bile lüks olduğu, tek kanallı ve renksiz televizyon zamanlarında yaşamış büyükler.
Şimdinin bol bulamacına bakınca, böylesini hayal etmek zor.
Büyüklerimiz evlenmiş, her şeyi tek tek kendileri yapmış. Aza kanaat edip, yıllarca çalışarak hayatlarını şimdiki konforlu haline getirmişler. Ama bir de o zaman herkes aynıymış. Yani zengin fakir uçurumu bu kadar derin değilmiş. Her olanak olmadığı için zengin de çok bir şey yapamazmış, fakir de. Herkesin hedefleri birmiş. O ankinden daha güzel ve rahat bir hayat.
Şimdi bizim de hedeflerimiz var tabii. Fakat daha farklı hayat koşulları içerisinde olunca, insanın hedef kapsamları da değişiyor.
Dedim ya şanslıyız biz ama, bir açıdan da şanssız. Çünkü zaten olanaklarla dolu rahat bir yaşamımız var. Evlenmeye karar verilince de durum biraz karmaşıklaşıyor.
İçinde yaşadığımız koşulları minimum olarak kabul ediyoruz ister istemez. O yüzden de evin de, eşyaların da daha güzelini aramaya başlıyoruz. Öylesini seçiyoruz. Belki biraz kasıyoruz ödeyeceğiz diye ama yine de daha mutlu hissediyoruz kendimizi. Kirada oturacaksak oturabileceğimiz en güzel, en düzgün evi beğeniyoruz, alınabilecek en şık eşyaları almaya çalışıyoruz.
Bunlar hedef olmuyor artık, zaten olması gereken bu diyoruz.
Bu noktadan sonra hedefler başlıyor. Ev almalıyız, arabayı değiştirmeliyiz. Ama kimseden destek almadan, tamamen sahip olunan imkanlarla. Bunu da biz yaptık diyebilmeliyiz. Nasıl şimdi ailelerimizle gurur duyuyorsak, bizim çocuklarımızın da bizle gurur duymalarını sağlamalıyız
İşimiz daha zor, olanak çokluğu içinde erişebilecek daha az yüksek hedef var eskiye nazaran. Ama olsun, hedefsiz de yaşanmaz ki.
Gelecekte yapmak istediklerimizi birer nokta olarak kabul edip, bu noktalara kitlenip, elde etmek için çalışmak gerek bir aile olarak. Artık şımarık çocuk değil de, küçük bir ailenin iki bireyi olmanın tadı, biraz da böyle çıkar herhalde.
:)
Related Posts with Thumbnails