Bende katır inadı var valla. Birini sevmedim mi sevemiyorum, mümkün değil. Bir sefer taktım mı, ııhhh ıhh içim ısınmaz.Taktığım bir kaç insan var mesela. Ama bakıyorum suç bende değil. Benim sevmediklerimi zaten kimse sevmiyor. Sevmemem için illa ki bana bir terslik yapmaları da şart değil. Tipinden anlıyorum uyuz tipleri, hani bazı insanlar iyidir yüzlerinden bellidir, nur yağmış derler ya. Böyleleri de tam tersi, gıcıklık akar suratlarından. Bir kere iki yüzlülüğe hiç gelemiyorum.
Bana değil, başkasına yapmaları yeterli. Konuştuğu konuya ve kişiye göre ses tonunu değiştirenler... Özellikle de bir alt sosyal sınıfa ait insaları standart aşağılama ve emir tonunu takınanlar.
Yapmacık davrandığı ayan beyan belli olanlar...
Samimi olmadan canım cicim triplerine girenler...
Çok bilmiş geçinenler.
Normal şartlarda politik olmak, sevmediğin ama işinin düşebileceği tiplere şirinlik yapmak lazım ama nerdeee... Bırakın işimi hallettirmeyi, konuşmalarına dayanamadığım insanlara yapamam şirinlik falan. Eşim kızıyor bana, kızım köprüden geçene kadar ayıya dayı felsefesini unutma der ama... Ayı benim için her zaman ayı, dayı da dayıdır.Yok bundan ötesi.
Neyse Kadıköy aynen devam en azından. Bu düz halimle siyaseti de beceremem ben. Dansöz gibi kıvırtamıyorum...
Sunday, October 17, 2010
Subscribe to:
Posts (Atom)