Ah ah bu aralar pek moralim bozuk. Çünkü mutlu değilim, çünkü çikolata yiyemiyorum. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi rejim olayı tabii. Bu rejimimi öyle ciddi sanmayın tabi, un-tuz-şeker üçlüsü yemiyorum o kadar. Ekmeği kestim, ve bir de çikolatayı. Unu tuzu boşverdim zaten ama çikolata yiyemiyor olmak gerçekten de fena koyuyor insana. Varsın yemeğimde tuz olmasın ama ben mesela Milka çıtır gofretimi doya doya ısırabileyim... Ne güzel olurdu......
Çikolatanın insana mutluluk verdiği bilimsel olarak da ispatlanmış bir gerçek. İnsana mutluluk hormonu salgılatarak moralini düzeltiyor. Ama bunun yanısıra yağ bağlatarak kalça göbek de yapıyor. Ee mecburen vazgeçmeye çalışıyoruz.
Son aldığım duyumlara göre çikolata neredeyse 3 bin yıldır insanlığın başına tatlı!!! bir belaymış zaten. Orta Amerika’da bir yerlerde çıkarılan bazı eski çanak çömleklerde kakao kalıntılarına rastlanmış. O zamanki insanlar kakao, su, mısır unu, baharat ve balı kullanarak bir çaşit kakao köpüğü elde etmişler. Her ne kadar baharatı falan düşününce kulağa fazla hoş gelmese de, o zamanlar için insanlar ağızlarının tadını biliyorlardı hiç şüphesiz. Bu kadar şeyin karışımının kalorisi bizim bildiğimiz çikolataya göre ne oranda bilemiyorum ama az da değildir herhalde.
Anlayacağınız bu aralar kendimi fi tarihine çok yakın hissediyorum ve yüreğime su serpiyorum. Çikolatayı her yiyemediğim zaman, bin yıllardır bir çok bayanın bu dertten muzdarip olduğunu hatırlayarak kendimi yalnız hissetmiyorum. Ama yiyip yiyip kilo almayanlara d acayip sinir oluyorum....:)
HÜP NOT: İlk rejim furyası tarihin hangi bölümünde çıktı acaba? Bence kesin çikolatanın çıkışından hemen sonradır...