Tuesday, April 27, 2010

RAY PROBLEMİ

Ünlü olmak ister miydim emin değilim. Belki biraz, ama milyonların hatta milyarların tanıdığı bir yüz olmak bir an düşününce belki çok cazip ama insanın ömründen eksiltiyor biraz da gibi geliyor bana.
Hele de bunu kaldırabilecek çelik gibi bir bünyeye sahip değilseniz. Milyon, milyar dolarlar içerisinde yüzerken, etrafta bir sürü insan emirlere amadeyken karakteri ve bünyeyi rayında tutabilmek her yiğidin harcı olmasa gerek.
Muhtemelen bütün aşırı ünlüler bir şekilde raydan çıkmıştır. Kimi daha az hasarla, kimi de bir sürü takla atıp ağır hasar görerek.
Her gün gazetelere ve internet sitelerine manşet olmak, hakkında yalan yanlış bir sürü haber yazılması, fotomontaj resimler, hiç gitmediğin ülkelerdeki insanların seninle ilgili yazılanları okuyup, işin bırakın iç yüzünü hiç bir yüzünü bilmeden ileri geri konuşması.
Hiç kimsenin ne dediği umrumda değil dense de, kuyruklu yalan. Özellikle müzik ve sinemanın özü kendini ve yaptıklarını birilerine beğendirmek. O kadar gardrop masrafı, yeni kostümler, rol için girilen bin bir kılık, alınan ses ve dans dersleri, hep ekrana, sahnelere, beyaz perdeye daha gerçekçi, daha görsel, daha inandırıcı, daha izlenebilir ve dinlenebilir bir şeyler çıkartabilmek.
Gözönünde olunca da eee bu şimdi kimle beraber, ne yer ne içer merakı sarar ahaliyi. Sonra her giydiğin, her yaptığın herkese dert olur.
Sanki bu halk ahalisi hep en güzeli yermiş, en güzeli giyermiş, en doğru kişiyle beraber olurmuş gibi... Bir de halka mal olma görevi vardır, çok lazım bir şeymiş gibi. Halk kendini bulmaktan aciz mi de, doğruyu ancak sahnelerdeki ünlülerden öğrenebiliyor.
Misal Britney Spears... Daha 30larına gelmeden sayısız psikolojik tedavi, uyuşturucu bağımlılığı, garip garip evlilikler, intihar girişimleri. Milyar dolarlara yakın parası vardır kesin. Yani bütün hayatı boyunca hiç çalışmasa da kendisi ve yakınları bol bulamaç geçinebilir. Ama denge, akıl kalmamış, raydan çoktan çıkılmış. Tekrar raya girer mi, girse de doğru yolda gitmeyi başarabilir mi orası bir muamma.
Bir de asalak tayfası var. Yok menajeri, yok kostümcüsü, yok makyajcısı kisvesi altında kendine sömürmeyi görev edinmiş, ünlü kişinin başını belaya sokmaya çalışanlar. Ünlü kısmısı, çevresinde güvenebileceği kimseyi bulamazken, aslında asrın hatasını yaparak bu asalak tayfasını en güvenilecek ilan edebilir. Yine Britney örneği... Uyuşturucuya alıştıran bizzat kendi menajeriymiş. Gazetelerin yalancısıyım.
Misal Seda Sayan, Petek Dinçöz. Aklı fikri yok mu bu milletin genç kızlarının da , onlar evli olmadan birlikte yaşıyorlar diye RTÜK başkanı tarafından uyarı alıyorlar? Bekar genç kızlara iyi örnek olalım diye evlendilerse, keşke hiç evlenmeselerdi. Bekar genç kızlar televizyondaki ünlüleri örnek alacak kadar sivri zekalıysa, sanatçı da kendini örnek olmaya zorlamak zorunda mı?
Ünlü olmanın çok güzel yanları vardır eminim ama bol para, sınırsız seçenek, lüks içerisinde yüzmek gibi gözardı edilemez avantajların yanında, uçan kuşa hesap vermek, hayatında görmediğin insanlara örnek oluyorsun diye davranışlarını değiştirmek, alakalı alakasız her durumda medyaya malzeme olmak(hoş aslında ünlüler medyayla besleniyor, onu seviyor ama sonra kendini zehirleyen yine medyanın ta kendisi oluyor), kendini her zaman herkese beğendirme zorunluluğu da kolay hazmedilebilir şeyler değil. Allah kolaylık versin...
:)
Related Posts with Thumbnails