Tuesday, December 30, 2008

YEMEKTEYİZ :))


Yaptığımdan çok gurur duymuyorum ama evet izliyorum. Hatta çevremde izleyen diğerleriyle fikir alışverişinde bulunuyorum. Zaten bu ara yemek sofralarının vazgeçilmez geyiği hale geldi bu "Yemekteyiz " programı. Pek fazla bir şey öğrendiğim söylenemez. En azından bazı ipuçları kapmış olsam iyiydi. Tek faydası içli köfte böreğinin nasıl yapıldığını öğrenmek oldu. Daha hiç denemedim ama deneyeceğim. O kadar ahım şahım, enterasan yemekler yapılmıyor gibi geliyor. Pilav standart. En fazla içine farklı bir şeyler ekleniyor. Et falanı, tavuk filanı, mevsim salatası.. Bir kaç kişi hariç genel olarak katılımcılarına da sempati duymuyorum. Mesela Sahra Hanım’a herkes çok saygı gösteriyormuş. Ama ekranda resmen ve alenen insanın yüzüne başka, arkasından başka konuştuğunu gördüğüm için ben aynı fikirde olamıyorum. Zaten programın ilk baş bölümlerindeki katılımcılar daha normallerdi. Ama haftalar ilerledikçe herkes olaya uyandı ve oyunu kuralına göre oynamaya başladı. Zaten eminim kamera arkasından da o şekilde yönlendiriliyor olaylar, yemekleri beğenseniz de beğenmeyin demeniz gerekiyor şeklinde bir durum olduğunu düşünüyorum. Bir de vur deyince öldürüp, sofrada neredeyse yediklerini çıkartacak hale gelenler var. Pes diyorum, o kadar mı kötü, diğerlerine hiç mi saygınız yok, hadi hepsini bıraktım nimete de mi saygınız yok. Hem de ne için, 10.000 YTL için. Tamam kötü bir para değil ama 100.000 YTL de değil sonuçta. Gel gelelim herşeye rağmen izlemeden duramıyorum. Hatta çekirdek aile olarak ikimiz de izliyoruz. Ama nedenini bilmiyorum. İbret almak için mi, eğlenmek için mi, zaman geçsin diye mi... Ama yine enteresan insan manzaraları izleyeceğimiz kesin.
Related Posts with Thumbnails