Sunday, January 18, 2009

DAMPERLİ GELİN


Anladım ki daha vakitlice evlenmek lazımmış. Yani şöyle 20 lerin başında, daha aklım ermeden, ne olduğunu anlamadan. Böylece belki daha az stres yaşardım, herşey daha kolay gelirdi bana. Hem işe falan da girmemiş olurdum, ıvır zıvır işlerin peşinde koşacak daha çok zamanım olurdu. Neyse zararın neresinden dönsem kardır şekli, 20 lerin sonlarına doğru kısmet oldu. Şimdi de kısa zamana çok şey sığdırmak derdinde olduğum için biraz sıkışmış durumundayım. Eşyaların falan yerleşmesi olayı, kabusum oldu resmen. Çünkü annemlerin pul misali senelerdir biriktirdiği çeyiz koleksiyonu yeni eve transfer edildi. Ve ben daha da geç kalmadığım için bin kere şükrettim. Çünkü biraz daha gecikseydim, annemler koleksiyona parça toplamaya devam edecekler, ve muhtemelen bu eşyalar için ayrı bir ev gerekecekti. Eskiden mesela kızlar, aileleri onları sevdikleri gence vermediğinde, çeyizinden üç beş parça aşırıp hop diye kaçarlarmış. (Hoş eskiden dedim, hala da kaçanlar vardır mutlaka:)) Örneğin bizimkiler de beni vermeselerdi ( bu verme alma olayından da hiç hazzetmem ya neyse), ben de kaçsaydım o kadar ıvır zıvırla nasıl kaçardım? Filmlerden görüyoruz, kızı bir halıya sarıyorlar, ya da kız ufak bir bohça alıyor ve tabanları yağlıyor. Ben kaçmaya kalksaydım mesela, eşyalarımda çok fena aklım kalacağı için, ooo kaçana kadar yok o ayakkabım, bu çantam, şu nevresimimin, bu mutfak eşyam derken, direkt enselendirdim. Yani müstakbel eşimin beni kaçırması için bir kamyonet ve taşımak için de iki kişi gerekli. Neyse ki böyle bir kaçma ve kaçırılma durumu söz konusu değil. Böyle kızı da kim napsın, neden kaçırmaya uğraşsın ki zaten, resmen ağırlık yaparım :)
Related Posts with Thumbnails