Wednesday, January 7, 2009

GÜZELLER İÇİNDEN






Birkaç gündür servisle eve gelirken yolda Little Miss Sunshine (Küçük Gün Işığım) filmini izliyordum. Bugün bitti. En eğlenceli sahneler sona kalmış. Küçük kızların güzellik yarışması. Hepsi süs bebeği, her türlü aşifte hareketi yapıyorlar, hem de kendilerinden son derece emin bir halde.
Filmin kahramanı kızımız da, adı Olive, diğerlerine ne yapıyor bunlar diye bakarken, seksi dansta hepsine beş bastı. Tek farkla, ne yaptığının hiç farkında değildi.
Niye? Figürleri büyükbabasından öğrenmişti ve yaptığının sadece dans olduğun sanıyordu. Herkes onu performansı yüzünden ayıpladı. İkiyüzlülük tabi bu. Diğerleri suratlarında beş kilo makyajla kırıtırken herşey şahane. Ama o küçük hafif tombul kız, sadece dans ediyordu.
Neyse daha fazla anlatmayayım.
Zaten küçük kızların güzellik yarışmasına sokulmasına dayanamıyorum.
Gördükçe içim kalkıyor, süs bebeği gibi giydirilmiş kızların ( bu hallerinin ne kadar kendi bilinçleri dahilinde olduğu da tartışılır) sahnede kendini beğendirmeye çalışmaları.. Yazıktır.
Hoş sanki ben 3 yaşında yazlıktaki güzellik yarışmasına girmemiş de, bir de üzerine birinci seçilmemiş gibi:))) Haaaahaaa. Tacımı devretme şansım da olmadı, hatta tacım bile olmadı. Bir oyuncak helikopter hediye vermişlerdi. Ne alakaysa. Daha sonraki yıllarda yapılan yarışmaları önceki kraliçe diye şereflendirseydim, helikopterimi devrederdim bari.
Şimdi bu yarışmaları kınarken, kendisinin ne işi varmış demeyin, öyle mayolarla falan atmadım kendimi sahnelere. Annemler itfaiyeci şapkası desenli bir kumaştan yeşil bir elbise dikmişlerdi.
Yani kısaca itfaiyeci şapkası desenli yeşil bir elbiseyle o zamanki nüfüsu bir avucu geçmeyen yazlık beldemizde güzellik kraliçesi seçilerek hediye olarak oyuncak helikopter aldım. Ben bu cümleyi neresinden tutayım.
Bu arada ödül töreni sırasında çekilen polaroid resim, şimdi salonun baş köşesinde çerçeveli duruyor. Söylemeden geçemeyeceğim:)
Related Posts with Thumbnails