Thursday, February 26, 2009

AH ! KIVANÇ AH !... ( PERŞEMBE SENDROMU )



Ben fazla dizi seyretmem. Ama sezon başında takılacağım bir diziyi gözüme kestirir, sadece tek bir diziyi seyretmeye odaklanırım. Bu sezon da favori dizim Aşk-ı Memnu. Dizi tutup ta uzatıldığı zaman yazarlarının kemikleri sızlıyor da deseler, insan kendi takıldığı dizi fazla sapıtmazsa bitsin istemiyor. En azından benim için öyle yani... Dizinin artistlerinin rollere cuk oturduğunu, bir de rollerinin hakkını vererek oynadıklarını görünce dizi tadından yenmiyor. Aşk-ı Memnu' da da bence böyle. Perşembe gecelerini iple çekiyor ve dizinin tüm artistlerini beğeniyorum. Ayrıca kıyafetleri, takıları, evleri seyretmek çok hoşuma gidiyor. Bihter' in masum halini, Firdevs hanımın kıyafetlerini... Ama en çok ta Behlül' ün aşk içinde kıvranmasını, bakışlarını seyrederken bu dünyadan resmen kopuyor, etrafımdan gelecek en ufak bir ses, konuşma istemiyorum. Bir süreliğine de olsa kendimi , etrafımı unutmak bana garip bir haz veriyor ve bu duyguyu seviyorum. Ben aslında bu yazıya Kıvanç Tatlıtuğ ' dan bahsetmek için başladım. Artık Behlül' mü, desem yoksa Kıvanç' mı onun çok iyi bir aktör olduğunu düşünüyor ve onun sadece dizideki evin nerdeyse bütün kadınlarını kendine aşık etmekle kalmayıp, ekran başında diziyi seyreden bütün kadınlarıda aşık ettiğine inanıyorum. Onun o aşık bakışları, dalıp dalıp gitmeleri, için için çaresizliği, , fırlamalığı bütün kadınların erkeklerde görmek istedikleri şeyler... Eh Kıvanç' ta rolünün hakkını fazlasıyla verdiği içinde bu gidişle biz kadınlar Aşk_ı Memnu' dan, Kıvanç' ı hayran hayran seyretmekten kolay kolay vazgeçemiyeceğiz gibi görünüyor. Vazgeçmek isteyen de kim zaten :)) Bkz: Aşk-ı Memnu yazım.
Gönderen MALLA zaman: 22:32 14 yorum Bu kayda verilen bağlantılar
Related Posts with Thumbnails