Monday, June 22, 2009

ÇOCUK AKLI


Çocukken insanın hayal gücü çok geniş, ama bilgi ve kelime anlamı dağarcığı biraz zayıf oluyor. Çocuk büyüklerin konuşmalarına kendince anlamlar yüklüyor, kendince çıkarımlar yapıyor ama vardığı sonuç yine de onu tam tatmin etmiyor. Yani en azından ben pek bir uydururdum da, yine de bir sürü soru işareti kalırdı kafamda.Geçenlerde bir arkadaşımla laflarken aslında çoğu kişinin çocukken benim gibi olduğunu duyarak sevindim, üstelik kendi tuhaflıklarımı da hatırlayarak çok güldüm.Örneğin ben küçükken bir tanıdığımız çocuğunu düşürmüştü. Tabi yakın bir tanıdık olduğu için olay aile içerisinde ahlar vahlarla, “Falanca çocuğunu düşürmüş” şeklinde konuşuluyor. Bende de tabi çocuk aklı: Çocuk nedir biliyorum çok şükür, e tabi düşmek, düşürmek ne demek onu da biliyorum. Bunlar cepte. Herkes üzüldüğüne göre bu iş kötü iş, çok zekiyim ya tabi hemen bunu da anladım. Fakat gel gelelim, söz konusu çocuk annenin karnından nasıl düşer de yakalayamazlar, alt tarafı ufacık bebeği nasıl ellerinden kaçırırlar onu kestiremiyorum. En sonunda düşünüyorum, çocuğun pat diye anneden düşerek yuvarlanmaya başladığına ve kaybolduğuna karar veriyorum. Bebeğin nereden düştüğünü aslında doğru düşünmüşüm de yuvarlanma kısmı biraz hikaye olmuş. Neyse yabancı filmlerde herkesin Türkçe konuşmasıyla ilgili olarak da “Vay be, bu artistler de her dili biliyor herhalde” diyordum. Radyonun içerisinde de ufak insancıklar olduğunu hayal ederdim. Hoş bunlar zaten çocukların genel radyo-televizyon yorumlardır, bana özel değil yani.Ama televizyona sıkışan para yorumum çok fena gerçekten.Ben ufakken bir gün bizim televizyon bozuluyor, neyse tamire gidiyor geliyor. O akşam babam tamir konusunda konuşurken “Televizyon tamirden geldi ya, 50 bin sıkışmış meğer” diyor. Ben tabi sivri zeka, kafamda televizyonun iç elektronik yapısını ve bu yapının içerisinde bir yerlere sıkışmış bir 50 binlik banknot hayal ediyorum. “Haaaaa tabi ya, içine para sıkışınca televizyon da bozulur çalışmaz” diyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, düşüncemi onaylaması anneme anlatmıştım da, babamın lafının tamir masrafının 50 bin lira olduğu anlamında olduğunu söylemişti de kendimi pek bir salak hissetmiştim.Çocuk aklı işte.. Her laftan bir anlam çıkarmak için hazırda bekliyor, meraklı, öğrenmeye açık. Bu yüzden gerçekten de çocukların özellikle uydurmaya ve her şeye inanmaya çok meyilli olduğu ufak yaşlarda onları doğru yönlendirmek gerekiyor. Hoş beni yanlış yönlendirmemişler de nolmuş, uydurmaya doymamışım:)



BABİŞKO' MUN VE BÜTÜN BABALARIN BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN:)))


Related Posts with Thumbnails