Friday, June 25, 2010

YOK MU BAŞKA YOL?



Gerçekten yapılacak bir şey yok mu? Yani savaşmadan, öldürmeden, daha fazla şehit vermeden?
Tek çözüm yolu silahlanmaktan, kanunları daha da iyi savaşabilmek için değiştirmekten mi geçiyor?
Masaya oturularak, el sıkışılarak, silahsız tartışarak yapılması hiç mi mümkün değil?
Ben kendimi bildim bileli aynı laflar.
Terörle mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.
Bunun failleri en kısa zamanda yakalanıp cezalandırılacaktır.
Bir daha böyle bir durumun yaşanmaması için gereki bütün önlemler alınacaktır.
Teröristlerin kökü kazınacaktır.
Acaktırların, ecektirlerin bir sonu yok.
Ama daha birinin şokundan çıkamadan, bir diğerinin haberi geliyor.
Ailelerin içi yanıyor.
Bütün bunlara rağmen tek arpa yolu katedilemiyor.
Vur vur bitiremedik. Neden anlaşılamıyor! Bu iş demek ki vurmakla bitmeyecek.
Biz vurdukça onlar da vuracak, her seferinde daha fazla insanın canı yanacak.
Sürekli gövde gösterisi yapacaklar, biz de onlara gözdağı vereceğiz.
Küçükken kısa zamanda temizlenir bu bela zannederdim, herkes bu kadar iddilalı konuştuğuna göre. Çok safmışım.
Şimdi biliyorum lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini.
Bu savaştan çok insanın nemalandığını.
Bu çekişmenin bitmesini isteyenler kadar, istemeyenler de olduğunu.
Bu sorun kafalarda çözülmedikçe, asıl sebepleri, asıl bu destekçilerine ulaşamadıkça benim çocuğum da 30’una geldiğinde hiçbir şey değişmemiş olacak.
Asıl destekleyenlerin ben dağlarda savaştığını düşünmüyorum. Birileri oturduğu yerden emrediyor.
İşi kökünden halletmedikçe, savaşmak dışında bir çözüm bulmadıkça, bu çözüm herneyse, bu acıların sonu gelmeyecek korkarım.
Giden askerlere, polislere acımıyorsanız, annelerine, annelere acımıyorsanız eşlerine, eşlerine acımıyorsanız çocuklarına acıyın.
Artık birileri dişe dokunur, elle tutulur bir adım atsın, bir çözüm üretsin.
Çünkü belli ki şimdiye kadar ki yöntemler pek işe yaramamış, kınamalara, kararlılıkla sürdürülen mücadelelere herkesin karnı tok.
Related Posts with Thumbnails