Monday, April 27, 2009

KAĞIT CANAVARLIĞI



İsrafın hiç bir türlüsü hoş değil, de ben en çok kağıt israfına üzülüyorum.
Sanki ağaç fazlamız varmış gibi, insanların en ufak şey için bilgisayar çıktısı alması, ellerindeki kağıtları bol bulamaç harcamasına sinir oluyorum.
Elime geçen kağıtlar için öncelikle bir an düşünüyorum: Bu kağıt olmasa olmaz mıydı acaba diye.
Bakın mesela uçaklar elektronik bilete geçti. Bu sayede şirketler 3 milyar dolar tasarruf yaparken, aynı zamanda, yılda 50 bin ağacın kesilmemesi ya da 5 kilometrekarelik ormanlık alanın yok olmaması da sağlanıyor.
O kağıt uçak biletlerini de hatırlıyorum. Sadece tek sayfadan da oluşmazdı. Nerdeyse tek bilet değil, bilet koçanı gibiydi. Bir sürü de ek açıklama sayfaları vardı yanlış hatırlamıyorsam.
Şimdi sadece bilet numaranızı verip kimliğinizi göstererek uçağa binebiliyorsunuz. En azından kaybettim, biletimi evde unuttum riski de sıfırlanıyor.
Zaten bir sürü firma maille gönderilen elektronik fatura gönderiyor, çeşitli kampanyalarla elektronik faturaya geçmeyi özendiriyor.
Kağıt israfında bir an önce çözüm bulunması gereken sektör bankacılık aslında. Bir kere her kredi kartıyla ödemede 2 tane nüsha çıkmasına sinir oluyorum. Tamam belki bu kağıtların çıkmasının ve saklanmasının yasal bir anlamı olabilir. Muhtemelen yaptığın harcamanın bir kanıtını almış oluyorsun. Ama yine de ben bu kağıtları direkt atıyorum. Hadi satıcı da saklamak zorundaysa mutlaka, en azından müşteriye o kağıdı isteyip istemediği sorulsun. Ben istemiyorum mesela, çünkü direkt çöpe atıyorum. Üstelik artık çoğunlukla şifreli alışveriş yapılıyor, şifre girerken meblağın doğru olup olmadığını da kontrol etmiş oluyorsunuz. Yani israfa ne hacet?
Bankaların kağıt canavarlığı konusunda ikinci sinir olduğum şey para çektiğimiz ATMler. Bazıları akıllı makinalar. Yaptığınız işlem sonrası kağıt dekont isteyip istemediğinizi soruyor. İstemiyorsan vermiyor. Hatta dekont istiyor musunuz sorusunun altında Hayır’ın yanında ağaçlar var yemyeşil, Evet yanında ise elinde elektrikli testereyle ağaçları budamış adam figürü. Büyük bir mutlulukla Hayır’a basıyorum.
Ama bu makinaların bazıları gerçekten az beyinli. Hiç sormadan isteseniz de istemeseniz de veriyor dekontu. O dekontun da adresi çöp, başka bir yer değil. Bu şekilde isteğe bağlı hale çevirmek o kadar da zor bir iş değil, yeterki yapılmak istensin.
Ve son olarak kredi kartı ekstreleri.. Ben hepsini mail olarak almayı tercih ediyorum ki kağıt ziyanı olmasın. Eskiden deli olurdum çünkü. Kredi kartı ekstreleri kalın bir zarf olarak geliyordu her ay. Bir açıyorsunuz bir sürü renkli kağıt. Hepsi ayrı kampanya için. Ya o kağıtlara vereceğin paraya, telefonuma mesaj at ya da gazeteye ilan ver. Atarken içim acıyordu da neyse artık hepsi maille geliyor.
Zaten çoğu zaman teknolojinin hepimizi çok fazla ele geçirmiş olmasından şikayet etsem de, en azından bu konuda olumlu görüş bildiriyorum. Internet bankacılığı, maille yazışma denen bir şeyler olmasaydı kimbilir daha ne kadar çok ağaç gitmiş ve gidecek olurdu. Teknolojinin de başka yan tesirleri var ama, ne yapalım bu da bir şey.
Related Posts with Thumbnails